Yaşlılık karşıtı bakım
Önce bir soruyla başlayalım. Cilt neden yaşlanır? Şimdi toplanıp bu sorunun cevabını öğrenelim hep birlikte. Cildimiz ne kadar elastikse o kadar sağlıklı o kadar yaşlanmaya ve kırışmaya uzak demektir. Cildin elastik yapısını koruyan unsur ise bulundurduğu kolajenlerdir. Eğer cildimizi yaşlanmaya karşı korumak istiyorsak birinci kural kolajen yapımızı korumak.
Mevzuya biraz bilimsel yaklaşalım ki kolajenlerin dilinden anlayabilelim. Kolajen cilt yapımızda bulunan sarmal bir protein aslında. Bu protein sayesinde cildimiz elastik bir yapıya sahip. Elastik yapı ise cildin canlı, parlak, sağlıklı görünmesini sağlıyor. Yani kolajen ne kadar korunuyorsa cilt o kadar elastik, cilt ne kadar elastikse o kadar genç ve güzel.
Bu yapıyı nasıl koruyacağımıza geçmeden önce onu neden zamanla yitirdiğimize bakalım. Bazı sebeplerden dolayı kolajen zarar görebiliyor.
Genetik yapınız bu sebeplerin başında geliyor. Bazı insanlar bu konuda doğuştan şanslı olurken bir kısmımızın çeşitli yöntemlerle bu açığı kapatması gerekiyor. O çeşitli yöntemlere geleceğiz ancak genetik yapımız nasıl olursa olsun bu cilt elastiğimizi korumak gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.
Bir diğer sebep kolajeni dayanıksız hale getiren kötü alışkanlıklar. Bu kötü alışkanlıkların başında sigaranın geldiğini söylemeye sanırım gerek yok. Maalesef cildimiz bu konuda çok dayanıklılık gösteremiyor.
Güneşin zararlı ışınları da cildimizin elastik yapısını bozan unsurlar arasında. Bu konu oldukça önemli. Çünkü siz cildinizi çeşitli cilt bakım ürünleri ile ne kadar desteklerseniz destekleyin eğer onu güneşe karşı yeteri kadar korumuyorsanız kullandığınız cilt bakım ürünlerinin etkisini azaltıyorsunuz demektir. Birazcık boşa kürek çekmek gibi düşünün. Çünkü zararlı ultraviyole ışınları kolajen proteinini doğrudan etkiliyor.
Artık cildimizin hızla yaşlanmaması için uzak durmamız gereken etmenleri biliyoruz. Bütün bu kaçınmalara ek olarak yapmamız gerekenler var. Cilt bakımıza özen göstermemiz, doğru ürünleri kullanmamız oldukça önemli. Bütün bedenimizi stresten uzak durarak, beslenmemize dikkat ederek, zararlı alışkanlıklardan uzak durarak korumanın yanı sıra dışarıdan takviyelerle desteklememiz gerekiyor. Bu dışarıdan sağlayacağımız yardımcıların ise doğal ve hatta doğal olması oldukça önemli. Çünkü doğa cildimizi dışarıdan beslemek için gerekli olanı sunmuş durumda. Bize sadece doğanın sunduğu bu güzelliklere ulaşmak kalıyor.
İşte LuxyBio bu noktada devreye giriyor. Güzelliği ve kokusu ile bizi mest eden güller aynı zamanda cildimiz için müthiş bir yardımcı. Cildimize uygun bir hale getirilmesi büyük emek isteyen gül, cildin sıkı ve genç görünmesi için gerekli olan elastik yapıyı sağlama konusunda çok başarılı. Antioksidan özelliği sayesinde kolajen yapıyı destekleyen bu mucize bitki aynı zamanda cildin nem dengesini sağlıyor ve içerdiği vitaminler ile hücre yenilenmesini destekliyor ve hatta güneşin zararlı ışınları ile mücadele ediyor.
Burada atlanmaması gereken ise cilt bakımının adımlar halinde olmasının çok daha faydalı olduğu. Cildimizi derinlemesine temizlemek birinci görevimiz. Bu aşama için LuxyBio’da özenle hazırlanmış gül sabununu tercih edebilirsiniz. Arkasından gül suyu uygulamak ise bu temizliği tamamlıyor. Son adımımız ise gül yağı uygulamak. Bu uygulamada birkaç noktaya değinmezsek olmaz. Güllerin cildimiz için mucizevi bir hale gelmesi büyük emek isteyen bir süreç. Bu nedenle gül yağı oldukça kıymetli. Damlalarının yoğunluğu sayesinde az bir miktar uygulamanız bile yeterli oluyor. Bu miktarı da cildinize masaj yaparak uyguladığınızda hem daha güzel bir emilim sağlayabiliyor hem de kan dolaşımını hızlandırarak daha da yararlı hale getirebiliyorsunuz. Gül yağının doğal olması da ürünü gönül rahatlığı ile uygulamanıza yardımcı oluyor.
Cilt bakım ürünlerimizi görmek için https://www.luxybio.com/isparta-gulleri-gulsuyu sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.