Üretim

İçimizdeki doğa tutkusunu, hayalimizdeki markamız ile birleştimek için çıktık bu yola, önce güzelliği gördük doğada, sonra tutkuyu, biz işimizi aşkla yaptık, sevgiyle sunuyoruz…

LuxyBio ürünleri içeriğinde kullanılan ham maddelerin birçoğu, damıtma adı verilen ve asırlardır kullanılan geleneksel bir yöntemle elde edilir. Damıtma işlemi için kullanılan aletlere imbik adı verilir. İmbikler ısıyı daha eşit, muntazam yaydığı ve esnek olduğu için genellikle bakırdan yapılır. Bu üretimde imbik kazanları çeşitli büyüklükte ve sayısı da tek ya da daha fazla olabilmektedir. Kazanın büyüklüğüne göre, içine damıtılacak olan hasat ve su doldurulur, sonrasında kazanın kapağı kapatılır. Ağız kısmı beyaz kil toprak sürülmüş bir bezle sarılır. Aynı şekilde kapak borusuyla kazan içinden gelen soğutma borusunun birleştiği kısım da sarılır. Bu işlem buharın çıkmasını önlemek için yapılmaktadır. Isıtıcılar açılır ve kazandaki hasatlı su kaynatılır. Kazanın kapak kısmında yoğunlaşan buhar, su dolu havuz içindeki boruya geldiğinde tekrar sıvı hale geçer ve havuz dışında bu boruya takılmış olan bir cam kaba akar. Kazandaki kaynamış hasatın posası alınır ve gübre olarak geri dönüştürülür. Bu işlem sonucunda hasatın suyu elde edilir. (LuxyBio bu işlem bitiminde içerisinden henüz yağları alınmamış gül ve lavanta sularını ürünlerinde kullanmaktadır) Birinci kaynama sonucunda elde edilmiş olan ve yağı alınmamış suyu imbiğe yeniden doldurularak ikinci kaynatma işlemine geçilir. Bu kaynatma da düşük ateşte yapılır, aksi takdirde yağ elde edilemez. Kazandan gelen boruya bu sefer cam kap ağzı sıkı şekilde sarılarak bağlanır. Bu kapta yağlı su birikir. İkinci defa cam kapta toplanan bu suyun üstünde yağ tabakası oluşur. Suyun üzerinde biriken bu yağ bir şırınga ile çekilir ve bir kapta biriktirilir. (LuxyBio bu işlem bitimi sonucunda alınan yağları ürünlerinde kullanır) Böylelikle damıtma işlemi geleneksel yöntemler kullanılarak tamamlanmış ve LuxyBio ürünleri için ham maddeler hazırlanmış olur. 😉

LuxyBio®, dünya çapında #1 numaralı damask güllerinin distilasyonuyla ürünlerini yapmaktadır.

Damask Gülü

Gül insanlık tarihinin her döneminde önemli bir yer tutmuştur. İhtişamlı ve görkemli görünümünün yanında muhteşem bir kokuya sahip olan gül, asırlardır kadınların güzelliklerini korumak için kullandıkları bir bitkidir.

Mucizeler her zaman doğada gizlidir.

Öyle zengin topraklarda yaşıyoruz ki mucizeleri birebir yaşama imkânına sahip olabiliyoruz. Isparta gülü belki de bunun en güzel örneklerinden biri. Damask gülü olarak da bilinen ve de gül cinsleri arasında en özeli olan Isparta gülü, senede sadece bir kez açıyor. Mayıs ayı ortalarında rengi ve kokusu ile Isparta’yı büyüsü altına alan güller, Haziran ayı ortalarında gözlerden kayboluyor. Böylece Damask güllerinin birer ürünü olan gül suyu ve gül yağı gibi sonuçların ne denli kıymetli birer hazine olduğunu da anlıyoruz. Peki, bu mucizevi özü kıymetli yapan nedir, neden elde etmek için bu kadar çok emek verilir? İşte asıl soru bu. Gül suyunun da gül yağının da insan yaşamındaki yeri çok büyük ama bizler daha çok geleneksel verilerin de ışığında gülün cilde olan faydaları hakkında bilgi sahibiyiz. En yaygın olarak kullanıldığı alanın bu olduğunu söylemek mümkün.

Lavanta

Büyüleyici kokusuyla baştan çıkaran ve iyileştirici etkileri ile bilinen lavanta, insan cildi için mükemmel özelliklere sahip mucizevi bir bitkidir.

Bu özellikleri sayesinde lavanta, insanların hayatlarında yüzyıllar önce farklı şekillerde yerini almış ve ondan hiçbir zaman vazgeçilememiştir. Toprağın, özüne bahşettiği içeriklerin güzelliğini sadece görüntüsüyle bile belli eder. Kullananlar ise kıymetini çok iyi bilirler. Kokusu ile herkesi büyüleyen lavantanın cilde pek çok faydası vardır. En başta ise temizleme, arındırma özelliğini söylemek gerekir. Öyle ki bazı etimoloji kaynakları lavanta kelimesinin Fransızca “lavandre” kelimesinden geldiğini ve bu kelimenin yıkamak demek olduğunu söyler.

Kendi kıymetinin farkındaymışçasına genelde yüksek yerlerde yetişen lavanta, akdeniz ikliminin denizle harmanlanmış kokusunu ve yazın ilk tatlı güneşinin verdiği sıcaklığı özüne katarak yaz mevsiminin sonlarında eşsiz renkli çiçekleri ve muazzam kokusu ile hazır hale gelir. Bizim şişelerimizde ise sadece dünyanın en güzel lavantaları yerini alabilir. Uzaklardan, Fransa’nın güneyinde yer alan uçsuz bucaksız lavanta tarlaları ile bilinen Provence bölgesinden gelen lavantalarımız sağlığınızın ve güzelliğinizin hizmetine büyük bir titizlikle sunulur.

Neden LuxyBio'yu tercih etmelisiniz?

Çünkü…

LuxyBio ürünleri, dünyanın dört bir yanından tedarik
ettigimiz saf yağlar, doğal bitki hidrolatları, vitaminler,
özler ve bitki ekstreleri ile hazırlanır.

Devamını Gör

Ürünlerimizde Kullandığımız, Mucize Bitki Özlerinden Bazıları

Simmondsia Chinensis
(Jojoba) Seed Oil

Jojoba yağı adını aldığı bitkinin tohumundan elde edilir. Her ne kadar adı yağ olsa da diğer bitkisel yağlardan biraz farklı bir yapıya sahiptir. Tamamen yağ değil bir çeşit mumsu bir yapıdadır. Bu yapısı sayesinde daha hafiftir. Deriye kolayca nüfus eder ve hızlı bir şekilde nemlendirir. Nemlendirme etkisi de oldukça uzun sürelidir. E vitamini ve B vitamini gibi cildi besleyen vitaminleri içerir. Ayrıca mineral açısından da zengindir.

Cildi hem çevresel zararlardan hem de stres kaynaklı hasarlardan korur. Hassas ciltler için de oldukça uygundur çünkü cilde karşı agresif değildir. Nemlendirme özelliği sayesinde cildin kurumasına ve kırışmaya müsait hale gelmesine izin vermez. Diğer yağlarla karıştığında da onları yumuşatır ve ortaya çıkan ürünün yapısı cildiniz için çok ideal hale gelir.

Calendula Officinalis
(Aynısefa) Flower Oil

Bu içerik, dilimizde kadife çiçeği olarak bilinen çiçekten elde edilen yağdır. Ülkemizde pek yaygın olmasa da kadife çiçeği yağı da tıpkı zeytinyağı gibi gıda olarak kullanılabilen bir yağdır.

– Ekip burada şimdiden içeriklerin ne kadar doğal olduğunu anlatmak istiyor. Ancak en çok cilt bakımı sektörü bu yağı kullanır. Özellikle akne gibi inatçı cilt problemleri için tercih edilmelidir çünkü kadife çiçeği antiinflamatuar etkisi ile cildi iltihaplara karşı korur. Bunun yanı sıra yatıştırıcıdır. Cildinizi güçlü bir şekilde nemlendirir ve yatıştırıcı etkisi sayesinde cilt tonunuzu eşitler, özellikle de kızaran, kaşınan derinin iyileşmesine yardımcı olur.

Rosa Canina
(Kuşburnu) Fruit Oil

Kuşburnu yağı kozmetik sektöründe kullanılan en nazik ve en saf yağdır diyebiliriz.

Onu çok değerli yapan en önemli özelliği C vitamini içermesidir. C vitamininin ise cilt üzerinde iyileştirici, doku tamir edici etkisi olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte kuşburnu yağı içerisinde likopen bulundurur ki likopen çok güçlü bir antioksidan kaynağıdır, bu da cildinizi zararlara karşı koruduğu anlamına gelir. Nemlendirici özelliğinin yüksek olması sayesinde kuru ciltlere bile yeterli olmaktadır. Kuruluktan kaynaklanan sorunları çözmede oldukça başarılıdır. Yenileyici olduğu için akne izlerinin, güneş lekelerinin ortadan kalkmasına yardımcı olur. Cilt elastiğini koruyarak kırışıklıklara karşı savaşır. Cilde ışıltılı ve sağlıklı bir görüntü kazandırır.

Prunus Armeniaca
(Kayısı Çekirdeği) Kernel Oil

Kayısı çekirdeği yağı da zeytinyağı gibi cilt için yararlı asitler içerir. İçinde bulundurduğu asitler arasında en yüksek orana oleik asit sahiptir, arkasından linoleik asit ve palmitik asit gelir. Cilt tarafından kolaylıkla emilir, doygun bir yağ olması sebebi ile az bir miktarı bile oldukça yeterlidir. Bu sayede bu yağın içinde bulunduğu ürünü cildinize masaj yaparak uyguluyabilir ve daha fazla yarar sağlayabilirsiniz. Bütün cilt tipleri için uygundur ve tolere edilme oranı çok yüksektir. Cildin esnekliğini arttırır, cildinizi yumuşak ve pürüzsüz yapar. Olgun ciltlerin de tercih etmesi gereken bir üründür çünkü kırışıklıklarla savaşır ve cilt yenilenmesine katkı sağlar. Bütün bunların yanında A, B ve E vitaminleri içerir.

Olea Europaea
(Zeytin) Fruit Oil

Hepimizin bildiği zeytinyağı kozmetik sektöründe sık kullanılan bir yağdır. Bu kullanımın sebebi zeytinyağının cilt tarafından kolaylıkla emilmesidir. Ancak tabi ki bu içeriğin kıymetli olmasının tek sebebi bu değil. Latince kullanımı Olea Europaea olan zeytinyağı oleik, palmitik, ve linoleik asitleri içerir. Bu asitler özellikle kuru ciltlerin nem ihtiyacını karşılar.

Sadece kuru ciltliler değil; yağlı, karma, normal ve hatta hassas cilt tipine sahip olanlar da zeytinyağını güvenle kullanabilir. Antioksidan açısından da oldukça yararlı bileşiklere sahiptir. Yapılan deneyler sayesinde artık biliyoruz ki topikal olarak uygulandığında cildi çevresel zararlara karşı koruyabiliyor. Diğer yağlarla birlikte kullanıldığında ise içeriği yumuşatma gibi fazladan bir olumlu etkisi vardır. Ancak bir noktanın altını güzelce çizmeliyiz. Zeytinyağını tek başına cildinize sürmeniz halinde belirttiğimiz faydaları alamazsınız.

LuxyBio AR-GE

Bize bir sorunuz mu var? Size hızlıca geri dönüş sağlayabiliriz. Bize buradan mail atmanız yeterli.

Mucizeyi keşfetmeye hazır mısın?

CİLDİNİ LUXYBİO İLE ŞIMART
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.