Hepimiz makyaj ürünlerinin ve cilt bakım ürünlerinin en can alıcı, en dikkat edilmesi gereken noktası olan %100 doğal ve organik içerik noktasında hem fikirizdir. Zaten bu konu ile ilgili çok fazla yazılıp çizildi ve herkes de bir nevi uzman. Ancak bir konuda pek de yeterli bilgimiz yok. Doğal ve organik kavramlarının aslında aynı şeyi anlatmadığını ve her ikisinin de ayrı ayrı kozmetik dünyasında anlam ifade ettiğini bilmiyoruz. %100 doğal demek, el değmeden doğadaki hali ile gelen demektir ve tam anlamı ile doğayı ifade eder. Ancak yanıldığımız nokta organik kavramının da bununla aynı anlamı ifade ettiği. Çünkü organik olan aslında doğadan gelenin bir dizi işleme tabi tutulmasıdır. Bu noktada önemli olan ise bu işlemlerin hiç birinin kimyasal nitelikli olmaması…

Peki, bu durumda organik kozmetik ürünleri nasıl ortaya çıkıyor? Bu süreç oldukça merak ediliyor ve hatta markaların bu sürecine nasıl itimat edebiliriz diye soruluyor. Uluslararası alanda geçerliliği kabul edilmiş belli sertifikalara sahip olmayan ve buna uygun olarak üretim yapmayan hiçbir markanın organik kozmetik ürettiğine inanamayız. Belli çalışmalar sonucunda organik kavramının içerisi doldurulmuş ve uluslararası otoriteler tarafından insan sağlığı ve cilt güzelliği için belli kurallar konulmuştur. Buna bağlı olarak da yapay kimyasal eklentilerden arınmış, temiz içerikli ürünler ortaya çıkmaktadır. Organik kozmetik ürünleri demek, sadece bitkisel kaynaklı etken maddelerin kullanıldığı güzellik ürünü demektir. Üstelik bu tür ürünlerin sadece üretim aşamasında değil, daha öncesinde de belli kurallara uygun hareket ediliyor olması gerekir. Şöyle ki, bitkilerin yetiştirilme şartları, toplanma süreçleri ve kozmetik ürün haline getirildiği üretim aşaması sertifikasyon otoritelerinin belirlediği düzlemde gerçekleşmelidir.

Kadın ya da erkek her birimiz güzel ve sağlıklı bir cilde sahip olmak isteriz. Ancak her birimiz özümüzde doğadan gelen birer varlığız ve doğanın bir parçasıyız. Bu durumda kimyasal ürünler, belki kısa vadede olmasa bile orta vadede mutlaka olumsuz etkisini bize gösterecektir. Oysa gerçek yaşam alanımız olan doğa ile güzelliği yakalamak, kalıcı ve sağlıklı olanı bulmak demektir. Bu sebeple doğal ve organik kozmetik kavramlarına bu kadar çok önem veriliyor. Kim kötü hatta hasta bir cilde sahip olmak için kozmetik ürünlerine ödeme yapmak ister ki? Aksine aldığımız her kozmetik ürününde hedefimiz güzelleşmek. Bunu ancak doğa ile birlikte yakalayabileceğimizi bilmemiz gerekiyor. Doğal ve organik içerikli kozmetik ürünleri ile güzelliğinizin doğadan geldiğini çok rahat hissedebileceksiniz. Tıpkı el değmemiş bir ormanın derinlerindeki çiçekler gibi ışıldayacak cildiniz. O çiçeklerin rengini, ışıltısını hatta kokusunu teninize taşıyabileceksiniz.

Tüm bunlara bağlı olarak her kozmetik alışverişimizde ürünlerin içerik (ingridiends) kısmına dikkat etmemiz gerekiyor. Paraben, sls, triclosan, parfüm, sentetik kıvam vericiler ve silikonlar kullandığınız kozmetik ürünlerde olmaması gerekenlerdir. Bu etkenler, belki anlık olarak cildinizde muhteşem bir etki yaratabilirler, ancak ardından harap olmuş bir cilt ile sizi baş başa bırakabilirler de. Bu sebeple aldığınız her üründe sertifika kontrolü de yapmanız yerinde olacaktır. Bunların yanı sıra LuxyBio ise bahçe hasadından son şeklini alana kadar sadece doğal bir süreçten geçirilen ürünleri size sunar. Gülün doğal güzelliğini, organik bir süreç ile cildinize sunuyor. Her bir LuxyBio ürününün içerik (ingridiends) kısmında görebileceğiniz üzere doğal ve organik içerikler ile üretim nihayetinde elinize ulaşmaktadır. Uluslararası sertifikasyon kurumları tarafından da bu durum onaylanmıştır. Bu sayede temiz ve güvenilir bir içerik ortaya çıkmıştır. Doğanın muhteşem yüzünü gözünüzde canlandırın ve bunun da cildinize yansımasına izin verin. Gülden gelen doğal güzellik ile tanışın…

Luxybio cilt bakım ürünlerimizi görmek için https://www.luxybio.com/online-magaza sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.